23 Haziran 2016 Perşembe

KENDİ İŞİMİN PATRONU OLACAĞIM (BÖLÜM -02) - ÇEVRENİ TANI

Eğitim sistemimiz, babadan kalma işletmelerimiz, öğrendiğimiz zanaat bizim yapabildiğimiz işi satmaya çalışmaya yönlendiriyor.  Hızla değişen dünyada yaptığımız ya da yapabildiğimiz iş her zaman iyi bir gelir kapısı olmayabiliyor, hatta geçerliliğini tamamen yitirebiliyor.  O nedenle önce "kendimizi tanıdık" özümüze indik.    Artık başka bir gözle değer sunumumuzu ve iş modelimizi tasarlarken çevremizi belli bir metodoloji ile çevre koşullarımızı analiz etmemiz gerekiyor.

Çevre derken sadece fiziksel ve coğrafi koşulları kastetmiyorum tabi ki; İşletmemizi, iş modelimizi etkileyebilecek bütün dış koşuları kastediyorum.  Teknolojik gelişmelerden tutun da yasal düzenlemelere, hiç aklımıza gelmeyen rakiplerimize kadar hepsini.  Bu koşulları incelemek iş fikrimizi geliştirirken fark edeceğimiz yeni fırsatları ve dikkate almamız gereken durumları görmemizi sağlar.

Bizi nasıl bir gelecek bekliyor acaba?

  • Yaklaşan yasal düzenlemeler, değişen demografik yapı, gelişen teknoloji, değişen alışkanlıklar, içe-dışa göçler, iklim değişikliği, tükenen kaynaklar, yeni kaynaklar, vay efendim x nesli, y nesli, z nesli;
  • Rakipleriniz, tedarikçileriniz, pazardaki diğer aktörler, aracılar;
  • Pazardaki iş fırsatları, müşteri segmentler
  • Makro-ekonomik koşullar, savaşlar, krizler, seçimler... 
acaba sizin iş yapış şeklinizi, karlılığınızı, kaynaklarınızı, müşteri kitlenizi pazar paydaşlarınızı nasıl etkiliyor.  Bize ne gibi fırsatlar ya da farklı bakış açısı ile fırsata dönüşebilecek ortamlar sunuyor.

Ve tabi destekler..başta KOSGEB destekleri olmak üzere...yapacağınız işi sektörü kalkındırmak için TÜBİTAK, SANAYİ BAKANLIĞI, ÖZEL FONLAR, AB PROJELERİ gibi devlet destekleri var mı?

Eğer bir işletme sahibi olacaksanız bir işi mükemmel yapıyor olmanız yetmez, ölçeğinize ve hedef pazarınıza göre; bazen mahalle ölçeğinde, bazen tüm dünyayı kapsayan global ölçekte değerlendirmeler yapmanız gerekir.

İlgili bloglar: KENDİ İŞİMİN PATRONUYUM (ÖNSÖZ)
                      KENDİ İŞİMİN PATRONUYUM (KENDİNİ TANI)


27 Mayıs 2016 Cuma

KENDİ İŞİMİN PATRONU OLACAĞIM (BÖLÜM -01) - KENDİNİ TANI

"DEĞİŞİM önce kendinden başlar"; GİRİŞİM de öyle

Eşiniz dostunuz ya da kendi hisleriniz şu işe gir çok para var diyor,  Bu iş size göre mi? Yarı yolda nefesiniz tükenir mi?


Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz, bu işin size göre olup olmadığını nasıl anlayacaksınız:

1. Elbette girişim yolculuğuna başladığınız noktadan ilerlerken siz de girişiminizle birlikte değişeceksiniz ama en az değişen "DEĞERLER"iniz olacak.  Belki biraz daha tavizkar olabileceksiniz ama bu sizi mutlu etmeyecek.

Toplumları yaşatan, bir arada tutan, ortak hedefe kilitleyen değerleri; kurumları da öyle.  Ve kurumların değerleri önce kurucularından sonra da çalışanlarından gelir.

Girişiminizin başarısı için en zor zamanlarda bile motivasyonunuzun yüksek olması çok önemli; motivasyonunuz yüksek tutacak şey ise girişiminizin sonuçlarının kişisel değerlerinizi besliyor olmasıdır.  Herkesin değerleri aynı olmak zorunda değil, ama siz değerlerinize çok aykırı bir işte uzun süre kalmaya dayanamazsınız başarılı olmakla olmamak arasında motivasyonunuz gider gelir.  Değerler derken neyi kastediyorum:
  • Çevrecilik, 
  • Hayvan severlik, 
  • Barışa katkı
  • Yardım severlik
  • Yaratım
  • Heyecan
  • Gezmek-öğrenmek
  • Hızlı para kazanma
  • İnançlar
  • .... 
daha bir çok değer ekleyebilirsiniz bu listeye.  Hayatta sizi mutlu eden şeylerin özünde neden mutlu ettiğini bulmak önemli...Yetişme koşullarımız bize birçok değeri giydiriyor, büyüdükçe üzerimize uyanı alıyoruz olmayanı değiştiriyoruz.

Çevrecilik önde gelen değerlerinizden biri ise sürdürülebilir mutluluk için günün sonunda bu konuda iyi bir şey yaptığınızı hissetmeniz önemli...yoksa hep kendinize rağmen bir şeyler yapmaya çalışır sürekli gelgitler yaşarsınız.

Ekip kurarken de ekibi aynı hedefte buluşturacak olan motivasyon ve tatmin kaynağı yine değerler.  Bu nedenle önce kendini tanımak en çok hangi değerinizin beslenmesine ihtiyaç duyduğunuzu bilmek önemli.  Tabi eğer para kazanmak değerlerimiz arasında zayıf bir yer tutuyorsa; ekipte bu konuda biraz daha güçlü motivasyona sahip birinin bulunması faydalı.  Çatışma yaratacak kadar zıt değil ama ortak müştereklerden sonra sürdürülebilirlik için bütünleyici değerlere sahip bir ekip kurmak önemli.

2. Tabi değerlerden bahsetmişken KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ de önemli.  Bu konudaki en yaygın tanımlama (Burçlardan sonra :) )

  • Güçlü Kolerik
  • Popüler Optimist
  • Mükemmeliyetçi Melankolik
  • Barışçıl Soğukkanlı
şeklinde.  Kişilik testleri ve analizleri genel olarak kişilik eğilimlerinizi, güçlü ve güçlendirilmesi gereken yanlarınızı fark etmenizde yardımcı.  Sonuçta bu yolculukta kendinizi de yönetmeniz gerek, tanımadan yönetemezsiniz.

Ekip kurarken eğilimimiz kendimize benzeyenleri bir araya toplamak üzere, tabi ki zıtları toplayın demiyorum ama kendinizi tanıyın, güçlendirilmesi gereken yönlerinizi bilin ve ekibinizin bütünleyen özelliklere sahip kişilerden olmasına özen gösterin.

3. Kafanızda iş fikri oluşurken GÜÇLÜ YANLARINIZı da koyun bir kenara.

  • Çevreniz mi geniş?
  • Mali kaynaklarınız mı var ya da mali kaynaklara ulaşma gücünüz mü var?
  • Özel bir konuda bilgi birikimiz/deneyiminiz mi var?
  • Çalışkan mısınız? 
  • Azimli misiniz? 
  • Girişken misiniz?
  • Seyahat özgürlüğünüz mü var?
  • Boyunuz mu uzun?
  • Özel bir yeteneğiniz mi var?
  • Çok iyi yabancı dil mi biliyorsunuz?
  • ....
Elinizi korkak alıştırmayın, hepsini yazın, ama dürüstçe, hayal kurmadan, gaza gelmeden..inanmak istediğiniz gibi değil olduğu gibi ama mütevazi olmadan, hepsi bir gün lazım olabilir.

Nasıl SWOT analizi diye bir şey mi duydunuz? Ya boş versenize Weakness: zayıf  yönlere göre iş kurulduğu nerede görülmüş, hele bir iş modelimiz çıksın...gerekirse eksik konuları güçlendiririz veya bir iş ortağı buluruz bunu bütünleyecek.

Bağlama:
Kendini tanıma noktasında 3 konudan bahsettik: 
1. Değerlerimiz
2. Kişilik Özelliklerimiz
3.Güçlü Yanlarımız
İş konumuzu belirlerken bunları bilmenin bize çok büyük faydası olacak.  Elbette girişimcilik yolculuğumuzda bu istasyona geri döneceğiz.  Biraz daha etrafta dolanacağız. Ama genel olarak bu bölgede ne var ne yok  en başta bilmek gerek.

Şimdilik Çay ve İhtiyaç molası.
Gelecek istasyon ÇEVRENİ TANI. Orası biraz büyük ve kalabalık.  İyice dinlenin.


İlgili bloglar: KENDİ İŞİMİN PATRONUYUM (ÖNSÖZ)
                      KENDİ İŞİMİN PATRONUYUM (ÇEVRENİ TANI)





24 Mayıs 2016 Salı

KENDİ İŞİMİN PATRONU OLACAĞIM (ÖNSÖZ)

Hepimiz bir gün kendi işimizin patronu olmayı, emekli olunca sahil kasabasında kafemizi, boncukçumuzu ya da butiğimizi açmayı hayal ediyoruz.  Bazen şartlar bir şekilde kendi işimizi kurmaya zorluyor bizi...bazen de süper bir fırsat yakaladığımızı düşünüyoruz...ya da gerçekten mükemmel bir iş fikrimiz var...Ya da bütün bunlar bir yanda.. bir işletmemiz var ama rakipler, gelişmeler, müşteriler arasında tıkandık kaldık "değişim şart, ama nasıl?" diyoruz, yeni çözümlerle girişimci motivasyonumuza geri dönmek istiyoruz

HAZIR MIYIZ? 

Web'de arama yaptığınızda girişimcilikle ilgili bir sürü yazı ve öğüt bulacaksınız...hepsi de birbirinden değerli...

Bir koç, iş modeli tasarımcısı ve işletme mentörü olarak öğüt vermekten çok kendi işinizi kurarken ya da işinizi yeni alanlara geliştirirken yol haritası çizmek istiyorum...Girişimcilik çok kapsamlı heyecanlı ama bir o kadar stresli de bir yolculuk...bu yolculukta size yol arkadaşlığı etmek istiyorum...sağlam bir arkadaşa ihtiyacınız olacak :)

Girişimcilik bir serüven; nereden başlayıp nereye gideceğiz?

Bu yazı dizisi:  4 adımdan oluşacak,
KENDİ İŞİNİ KURMA ROTASI
  • Kendini Tanıma
  • Çevreni Tanıma
  • İş Modelini Geliştirme
  • Müşteriye Odaklanma 
aşamalarından geçeceğiz,  kimi istasyonda uzun kalacağız etrafı dolaşacağız, kiminde kısa; hatta transit geçeceğiz.  Arada iki ileri bir geri yapacağız biraz. Geri dönüp eski adımlarımızı gözden geçireceğiz tıkandığımızda.

Dünyanın en iyi iş fikrine sahip olsak da doğru bir yaklaşım göstermezsek hak ettiğimiz başarıya ulaşamayız...o nedenle yan yana iki işletmeden biri dolup taşarken diğeri sinek avlar...o nedenle aynı icadı yapanlardan biri başarısız olurken diğeri turnayı gözünden vurur...

Girişimcilik ciddi bir iştir ve çevreden koşullardan ekipten müşteriden şikayet ederek başarılmaz..bazen çok şikayet etme rahatlama arzusu duyacağız...ama sonuca faydası yok hatta zararı var...düşünce tarzımızı değiştireceğiz... iş modeli tasarımı, tasarım odaklı düşünme gibi yaklaşımlarla daha sistematik ve çözüm odaklı olacağız.

Hazır mıyız? Yolluklarınızı hazırladınız mı?

4 mevsim koşullarında yolculuğumuz başlıyor.

DEVAMI: Kendi İşimin Patronu Olacağım (Bölüm-01) - Kendini Tanı






27 Ekim 2015 Salı

Mimarlığın Özü Girişimcilik ve Değişim


Bütün meslek sahipleri kendi işlerini kurup girişimci olabilir… Ancak Mimarların “girişimciliği” bütün meslek sahiplerininkinden farklı...  O “yatırımcının” girişiminin de yükünü üstlenir.  Yatırımcı için de hedef kitle ihtiyaçlarını değerlendirir, üründe ve süreçte inovasyonu hedefler ve önümüzdeki 40-50 yıllık soyut ve somut bütün dış çevre koşullarına ayak uyduracak esneklikte ve estetikte bir yapı tasarlar.  Sadece Mimari Tasarım yapmaz diğer mühendislik ve teknolojik disiplinlerle birlikte bir yaşam tasarlar, bütün disiplinlerdeki tasarım takımına liderlik eder vizyon açar.

Çevreyi yaşayanlar için daha iyi bir yaşam alanına dönüştürür.

Tasarım serüveninin adımlarını kabaca sıralarken; başlık atmazsak; bu metodun “bina” için mi “iş modeli” için mi olduğunu kim ayırt edebilir ki?








Tasarımcının bu çalışma şeklini fark eden "kurumsal strateji planlama uzmanları" yeni bir söylem geliştirdiler. “Tasarım Odaklı Düşünme” ... Tasarımcıların bu araçlarını anlayıp faydalanmak için.

Mimari ofislerin en büyük sıkıntısı sürdürülebilir büyüme… Hele de krizlerden en çok etkilenen inşaat sektöründe “hizmet” verdikleri düşünülürse değişkenliği tahmin etmek zor değil.

Her Mimari Ofisin vizyonu, güçlü yanları ve potansiyeli farklı.  O nedenle belli bir tavsiye listesi yok; ama çok büyük bir gücü var Mimarın; metodik ve düzenli olarak kendine özel iş modelini geliştirip sanki tasarladığı ve göz bebeği gibi baktığı binasını korur gözetir gibi, takip ederse; sürdürülebilir başarıyı yakalar ve güzel tasarımlarla yaşamları güzele doğru değiştirmeye devam eder. 

Yoğun proje çalışmalarından kafalarını arada bir kaldırıp; bu sefer de kendi kurumları için:


Sürekli değişen
  • Makroekonomik koşulları
  • Rakipler ve diğer sektörel kuvvetler
  • Gelişen teknoloji ve trendler
  • Müşteri beklentileri ve yeni müşteri potansiyellerini
değerlendirmek ve
  • Müşteri segmentlerini ve potansiyellerini
  • Ürün çeşitliliği ve yeni ürün kapasitelerini
  • İş yapış şekillerini
  • Karlılık trendlerini
gözden geçirerek müşterin tercih etmesini sağlayacak yeni çözümler veya yeni iş modelleri bulmalılar.

Sağlıklı bir fiziksel ve sosyal çevre; ancak güçlü Mimari Ofisler ile mümkün, bu nedenle son derece zor bir kulvarda düzgün hizmet vermeye çalışan Mimarların iş modellerini geliştirmeleri kendilerinden öte bir yerde sosyal sorumluluk.

6 Ağustos 2015 Perşembe

Bir Şeyin Doğrusunu Bilip Söylemek Yetseydi, Annemizi Dinler Hiç Hasta olmazdık...

25 yıla yakın meslek hayatımın 10 yıla yakınında danışmanlık yaptım, raporlar hazırladım, önerilerde bulundum, başka kurumların raporlarını değerlendirdim.  Hak verilse dahi, teknik zorunluluk değilse, para verilerek yaptırılan o raporlarının rafa kaldırıldığını gördüm.

Ve dedim ki:
"Bir şeyin doğrusunu bilip söylemek yetseydi, hepimiz annemizi dinler ve hiç hasta olmazdık."

Bilmek ve söylemek yetmiyor hatta bazen "DİRENÇ" görüyor, ters etki yaratıyor. Gerçek fayda ve değişim için başka bir yol olmalı; yoksa herkesin bildiği kendine.
........

Sektörleri inceleyin; en popüler eğitimler satışla ilgili; en popüler iş ilanları satış danışmanları için. "HİPNOTİK SATIŞ YÖNTEMİ"  de ne demek?  İnsanları ihtiyacı olmayan şeyleri almaya mı ikna etmeye çalışıyoruz?  Elbetteki saygın bir şekilde, ürünü hedef kitleye en iyi şekilde anlatmanın, ulaştırmanın, doğru iletişimin yolları yöntemleri var, ama ürün geliştirirken kullanıcıdan uzaklaştıkça satış bütçeleri yükselmeye başlıyor. Ortalama %20'ler civarına ulaşan zaman zaman aşan satış bütçelerinin ve zamanının bir kısmı ürün geliştirme aşamasında müşteriye odaklanmak için kullanılsa daha talep gören ürünler ortaya çıkabilir.
...........

İyi bir gözlemcisiniz, mükemmel bir iş fikriniz var..bunu hayata geçirebilseniz insanlar kapışacak.  Ama karlı ve sürdürülebilir bir iş modeli haline getirmediğiniz sürece ticari başarıdan söz etmek zor.  Peçetelerin arkaları iyi fikirlerle dolu... Bunun karlı bir iş modeli haline nasıl getireceksiniz?  Kaldı ki dünün koşullarında karlı bir iş modeli, iç ve dış koşullar değiştiğinde hala karlı olacak mı?
.......
Sürdürülebilir başarı için;
  • Kurumu her düzeyde gelişim dedektifleri haline getirme
  • Müşteri odaklı, müşterinin işini kolaylaştıracak ürün/hizmet geliştirme
  • Tüm paydaşlarını memnun edecek karlı bir iş modeli
  • Sürekli gelişim
arayışı konusunda bütün kurumlar hem fikirdir sanırım.
...........

Değer Önerisi Tasarımı (Value Proposition Design) ve Kanvas Metodu ile İş Modeli Üretimi (Business Model Generation) temeline dayanan çalışma metodu:

  • Workshoplar ve yaratıcı sorgulama teknikleri ile kurum içindeki fikirlerin ortaya çıkarılmasına sınanmasına ve geliştirilmesine;
  • Müşteri ihtiyaçlarının tespit edilip proaktif olarak ürün geliştirilmesine
  • Geliştirilen ürünün karlı bir iş modeline dönüştürülmesine
odaklanıyor.

Workshop moderasyonu eşliğinde farklı departmalardan gelen proje ekibi bütün soruları kendi soruyor, kendi cevaplıyor, tartışıyor, değerlendiriyor, gerekiyorsa saha araştırmaları yapıyor/yaptırıyor, işin yürüyüp yürümeyeceğini kendi savunuyor ve yönetimden onay alıyor, yürürlüğe girdiğinde rötüşleri kendi yapıyor.

Kurumunuzda
  • Her şey yolunda ise,
  • Reorganizasyon ve sıçrama planlıyorsanız
  • Pazar rahatsa
  • Pazar daralıyorsa, rakipler, ikameler üstünüze üstünüze geliyorsa
  • Kar ediyorsanız
  • Zarar ediyorsanız
tam sırası bu modelle değişimi başlatabilirsiniz.

Değişim Sizi Yönetmeden, Siz Değişimi Yönetin.




Ref: Business Model Generation
       Value Proposition Design